"Sarhoşsun Hatun"
2 yıl sonra
O mükemmel düğünün ardından neredeyse 2 yıl geçmişti. Her
şey mükemmeldi. Selim ile Elif güzel bir ilişkiye başlamıştı. Elif gerçekten
çok zor zamanların ardından Selim ile bir olmuştu. Biz Amerika’dan geldiğimizde
onun o solgun ve yorgun halinin nedeni hamile olmasıydı. Bu mükemmel bir haber
olmasına rağmen çok kötü bir haber daha almıştık. Elif aynı zamanda göğüs
kanseriydi. Hastalığı ikinci evresindeydi ve ne yapacağını gerçekten bilmiyordu.
Hamileliğini Selim’e söyleyemiyor ve ilaç tedavisi olmakta istemiyordu.
Tedaviye başlarsa bebeğin öleceğini de biliyordu. Selim gerçeği bir şekilde öğrenmiş ve Elif’i
çok iyi bir hastaneye yatırmıştı. Elif her ne kadar karşı çıkmak istese de bu
kadar strese bebeği dayanamamış ve tedavisinden önce düşük yapmıştı. Bu nedenle
de tedavisi anında başlamıştı. 1 sene içinde hastalığını atlatmış ve Selim ile
evlenmişlerdi. Şu anda ise ikinci kez hamileydi ve sanırım bebekleri ikizdi.
Henüz belli değildi ama doktoru ikiz olduğunu düşünüyordu. Öyle mutlulardı ki
izlenmeye değerlerdi. Kadir, Bahar ile bir birlikteliğe başlamıştı. Her ne
kadar her yan yana geldiklerinde bizler bayılacak gibi olsak ta çok tatlılardı.
Kadir’i hiç bu kadar aşık görebileceğimi sanmıyordum. Harika bir sevgili
olmuştu. Hatta harika bir koca olacaktı. Evet, Kadir Bahar’a evlenme teklifinde
bulunmuş ve bu teklifte Bahar tarafından kabul edilmişti. Neredeyse tüm
hazırlıklarını tamamlamışlardı ve 1 ay sonra evleniyorlardı. Tabi gelinlik
seçimi esnasında Kadir kalp krizi geçirmeden bu süreci atlatabilirse. Bora Bey
yakında buraya gelecekti ve Azra ise haftaya burada işe başlayacaktı. Bora
Bey’in dönüşüne kadar fazlasıyla eğitilmiş olurdu. Gerçekten onun geri geldiği
dönemi ve çektiklerini izlemek çok ama çok zevkli olacaktı. Yiğit’le ben izse
kaldığımız noktadan çok daha ilerideydik. Şuanda ise mükemmel bir şekilde
kahvaltı yapan, bu mükemmel adamı izliyordum. Sakinliğini bozmadan, gazetesini
okumaya çabalıyor ve arada çayını yudumluyordu. Rubi ise onu çıldırtmak için ne
gerekiyorsa yapıyordu. Paçasını kemiriyor, hatta sürekli havlıyordu. Çok
tatlıydı ama Yiğit bilerek ona bakmıyordu. Bu zevkli görüntüyü bozan ise hızla
içeriye giren Kadir oldu. Burnundan soluyordu. Ve daha ne olduğunu bile sormadan,
“Ya kabul ediyorum. Kütüğüm. Hatta ayıyım. Ya tamam kıroyum”
dediğinde Yiğit gür bir kahkaha atarken ben gülümseyerek,
“Bilmediğimiz ne oldu? Yani bunları biliyoruz.” Dediğimde
ise daha da artan kahkahası arasından
“Güzelim” diye uyaran Yiğit’e aldırış etmeden konuşmaya
devam edecektim ki kaşları çatık bana bakan Kadir neredeyse beni öldürecekmiş
gibi gürleyerek,
“Ben neyi yanlış yapıyorum? Sadece bana ait olanları
kimsenin görmesini istemiyorum. Bunun neresi yanlış” dediğinde kendine gelen
Yiğit,
“Hiçbir yeri” dediğinde kaşlarımı çatarak tam bir şey
söyleyecektim ki Yiğit
“Hiç heveslenme güzelim, açıklığın da bir kuralı var. Herkes
görünce bana ait bir özelliği kalmıyor” dedi ve tüm çemkirmemi boğazıma
tıkadığında söyleyecek kelime bulamamıştım. Kadir ise kendinden yana birini
bulmuşluğun verdiği sevinçle saatlerce konuşmuş ve sonunda işe gitmeye karar
vermiştik. Şu bir ayda bir geçse ve şunlar evlense sanırım hepimiz rahat
edecektik.
……………………………….
Bu akşam Yiğit ile dışarı çıkacaktık. Yemeği dışarıda yeme
kararı almıştık ve bu Kadir ve bahardan kaçmak için harika bir fikirdi.
Kavgaları hiç bitmiyordu. Ve onların o kavga halleri arasında ise nefes
alınmıyordu. Dolabımda benim için çok özel olan bir elbisem vardı. Yiğit’in
bana aldığı ve ilk gecemi yaşadığım gece üzerimde olan kırmızı elbisem. O elbisenin benim için yeri her zaman ayrıydı.
Hem çok güzeldi hem de çok özel.
Kıyafetimi birazcık değişen kiloma rağmen giymiş ve aynada
kendime bakıyordum. O geceki kadar kusursuz duruyordu. Ardından saçımı açık
bırakmış, bu sefer daha koyu bir makyajla tamamlamıştım. Son düzeltmeleri de
yapınca her şey mükemmeldi. Artık aşağıya inebilirdim. Çantamı alıp, yavaşça
aşağıya indim. Salonda arkası bana dönük bir vaziyette Kadir ile konuşuyordu.
Bu sahne o kadar tanıdıktı ki aklıma gelen anı ile sırıtmadan edememiştim. Ona
arkadan yaklaşıp,
“Hazırım çıkabiliriz” dediğimde yine aynı o gün gibi yavaşça
geriye döndü ve benimle göz göze geldiğinde duraksadığını fark ettim. Yine o
kahve cenneti gözler beni tepeden tırnağa süzdü. Sonrasında ise yutkunarak,
“Çıkmayabiliriz de” dediğinde resmen kahkaha atmak gelmişti
içimden. Anı bozmamak adına kendimi tutmaya çabalasam da arkadan panikle
konuşmaya başlayan Kadir,
“Kesinlikle ve tartışmaya kapalı olarak çıkıyorsunuz! Bahar
geliyor. Ve siz elinizden geldiği kadar da geç geliyorsunuz. Hatta
gelmeyebilirsiniz de” dediğine de kendimi tutamamış ve kahkahalarla gülmeye
başlamıştım. Kadir her ne kadar evlenme teklifi kabul edilmiş bir insan olsa da
Bahar gerçekten çok prensipli biri olduğundan ona dokunamıyordu. Sanırım bu
gece birkaç planı vardı ve bunları yerine getirebilmek adına Bahar’ın Rubi
aşkını kullanıyordu. Her ne kadar düzelmiş olduğunu söylesem de serseri birkaç
huyu vardı. Allah’tan evleneceklerdi yoksa onu parçalardım.
…………………..
Güzel bir restorandaydık. Boğazda, şık ve elit bir yerdi.
Kesinlikle bizi yansıtmıyordu ama yine de özeldi. Güzel bir yemek eşliğinde,
şarap ile birlikte yemeğimizi yiyorduk. Evliliğim boyunca ilk defa alkol
almıyordum ama bu gece sanki tadı daha bir güzel geliyordu. Karşımda aşık
olduğum adam ve İstanbul’un eşsiz güzelliği ile bu geçe fazlasıyla güzeldi.
Gecenin ilerleyen saatlerinde içtiğim alkol kendini hissettirmeye başlamış ve
sanırım dilimde dolanmaya başlamıştı. Bu durum Yiğit’in hoşuna gitmiş gibi
benimle daha da gülümseyen, aşk dolu bakışlarla konuşuyordu. Hemen çaprazdaki
masada 3 tane afet vardı. Ve o üç afet sürtük gözlerini benim olandan
ayırmıyordu. Gecenin başında her ne kadar tahammül edebilsem de alkolün
etkisiyle şu anda tahammül sınırında duruyorlardı. Bir an yerimden kalkıp, o
tam ortada duran esmer sürtüğün saçını başını yolma gereksinimi duysam da şeytanın
alkolün etkisiyle beni ele geçirmesine izin vermedim. Fakat o bu şekilde
bakmaya devam ederse bu vermeyeceğim anlamına gelmiyordu. Bir ara fazlasıyla
ateş bastığını hissettiğimde lavaboya gitme ihtiyacı hissettim ve tam da o anda
yerinden kalkan sürtük masaya doğru yaklaştı. Şeytan, tırnaklarımın çıkmasın,
dişlerimin bilenmesine sebep olurken ben sakin kalmak adına resmen
savaşıyordum. Kadın masaya yaklaşıp, tiksindiğim bir ses tonunda
“ Yiğit Ertürk” diye seslendi. Sesi her ne kadar benim
tiksinmeme sebep olsa da gayet otoriter, kendinden emin ve sertti. Tam bir
resmiyet, tam bir ciddiyet vardı. Yiğit duyduğu sesle donup kalırken, yutkunup
gözleri beni buldu. Sanki acı bir anı hatırlarmışçasına bakışları hüzünlendi
ama sonrasında kasılan çenesi, kararan bakışları, tüm sertliğini yüklenen sesi
ile
“Başak Tan” dedi ve benim resmen kanım çekildi. Bu Başak, o
Başak olamazdı değil mi? O olsa bile bu güzel gecede hortlamış olamazdı yani.
Diye düşünmeme kalmadan gözleri kadınla birleşen Yiğit’in elini yumruk
yapışından bu Başak’ın, o başak olduğunu anlamam çokta zaman almadı. Lanet
olsun güzel bir gece geçiriyorduk. Ve bu sürtük başka bir zamanda ortaya
çıkabilirdi. Bu geceyi seçmesi gerekmiyordu. Yiğit ona kin dolu bakışlarla
bakarken, Başak yarım ve özlem dolu bir gülümseme ile elini uzatarak,
“Baya zaman oldu. “ dediğinde Yiğit sadece eline bakıp,
alaycı bir gülümseme eşliğinde
“Asır dahi olsa o elin acısını hiç unutmadım. Benim için
hala yeni” dediğinde hüzünlenen bakışlarla kadının yıkıldığını gördüm. Başak
çatallaşan sesi ile
“Sana pişman olduğumu defalarca söyledim. Neden anlamamakta
direniyorsun” diye sitemle söylendiğinde bu görüntü karşısında sarhoşluğunda
verdiği etkiyle hıçkırdım. Bu hıçkırık ile ikisinin de bakışları beni bulurken
kızarmamak elde değildi. Hemen önümde duran şaraptan bir yudum daha alırken
Yiğit kadına dönerek,
“Elbette pişman oldun. Bir bebek katili olduktan sonra ciddi
bir kariyer sahibi oldun. Sonra evlendin. Kariyerin bitmek üzereyken bebek
sahibi olmak istedin. Olamadığın için evliliğin bitti ve son zamanlarda
kariyerine baya bir ara vermenden kaynaklı toparlanamıyorsun. Bunun o zaman ki
düşüncesizliğinden olduğunu hissediyor ve seni affetmemi istiyorsun.” Dediğinde
kadının yutkunarak, başını salladığını gördüm ve dayanamayarak
“Bu kadar adi biri olabilmek için özel bir çaban var mı?”
diye sordum. Anında bana dönen bakışlarına daha da nefretle bakamaya başladım.
Kadın,
“Ne zamandan beri tek gecelik ilişkilerin bu şekilde yanında
konuşabiliyor” diye sordu. Benim gözlerime bakarak ama Yiğit’e hitaben. Beni
kaideye bile almadan. Tüm bedenimin alev aldığını hissettim. Utançtan değil
öfkeden. Yavaş ve sert bir duruşla ayağa kalktığımda Yiğit ile göz göze geldim.
Gözleri yapacaklarımı fark etmiş gibi kocaman olunca gülümsemeden edemedim ve
dilim dolanarak
“Şimdi bu sürtük, kendi sürtüklüğüne bakmadan bana sürtük mü
dedi?” diye sorduğumda Yiğit derin bir nefes alarak başını hızla inanamıyormuş
gibi salladı. Ben buna aldırış etmeden bir adım atarak Başak denen kadının
yanına yaklaştım ve onu tepeden tırnağa süzdüm.
Koyu kahve saçları, bal rengine yakın gözleri ve kumral bir
teni vardı. Kısa değildi. Benim boyuma yakın boylardaydı. İnce ve düzgün bir
fiziği vardı. Yine de ondan uzundum onun içinde göz temasında yüksekte kalan
bendim. Tiksinti ile ona bakarak,
“Hayatında kariyerinden başka bir şey düşünmeyen, insanların
haklarını elinden alıp hak savunabilecek kadar karaktersiz olan sen mi bana
sürtük muamelesi yapıyorsun?” diye sorduğumda Yiğit derin ve sıkıntılı bir
nefes alırken lafa hala karışmamış olmasının verdiği cesaretle, dik durmaya
devam ettim. Başak,
“Ben kimsenin hakkını elinden almadım” dediğinde sesimin
nasıl çıktığına aldırış etmeden
“Aldın!” diye bağırdım. Bu tepkime Başak bir adım geri
giderken öfkeyle
“Yiğit’in baba olma hakkını elinden aldın. Ondan izin
almadan, ona haber vermeden. Onun olan hakkı elinden aldın! Anladın mı? Şimdi
burada bu şekilde saçmalaman normal bir şey değil. Ve bende tek gecelik bir
ilişki değilim. “ dediğimde anlamayan bakışlarla suratıma bakan kadına
“Eşiyim” diyerek karşılık verdim. Gözlerinin hayretle
açılmasının bana verdiği zevki tarif etmem imkansızdı. O anda ayağa kalkan
Yiğit hırlayan sesiyle
“Evet, Aylin Ertürk benim eşim ve Başak gitsen iyi olur”
dediğinde zaferden dört köşe olabilirdim. Yiğit söylediğinde vaz geçip bir anda
“Ya da biz kalkıyoruz zaten, sana iyi eğlenceler” dediğinde
ise sinirim bir anda yeniden belirdi. Neden kalkıyoruz? Neden biz kalkıyoruz,
nereye kalkıyoruz. Hiçbir yere kalkmıyoruz. Bu kadın kalkacak. Ben hiçbir yere
kalkmıyorum. Heyyy neden havaya
kalkıyorum? Diye sorduğumda görüş alanıma giren kalçalarla neye uğradığımı
şaşırdım. Lanet olsun o soruların her birini sesli sordum değil mi? Diye
düşünürken Yiğit
“Evet, güzelim!” diye bağırdı. Ardından susmam gerektiğini
anladım ve dilimi tutmaya başladım. Ardından bir asansöre bindiğimizi ve hala
baş aşağıda olduğumu fark ettim. Artık başım dönmeye midem bulanmaya
başlamıştı. Duran asansörden çıkıp bir odaya girdiğimizde ise gözlerim yerinden
çıkacak gibi oldu. Ardından bedenim tekrar havalanıp, ayaklarım yere değdiğinde
başım öyle bir döndü ki Yiğit’e tutunmadan edemedim. Yoksa çoktan yeri
boylamıştım. Dilim dolanmış bir şekilde mırıldanarak,
“Neden eve gitmiyoruz?” diye sordum. Yiğit sakin çıkan sesi
ile
“Kadir gelmeyin diye yalvarıyordu” diyerek karşılık verdi.
Ben hızla
“Neden? Bahar’a ne yapacak?” diye sorduğum anda belimden
hızla çekilmemle Yiğit’in göğsüne yapışmam bir oldu. Yiğit en tehlikeli ve en
seksi ses tonunu takınıp,
“Bence sen, benim sana yapacaklarımı düşün” dediğinde ise
nefesimin içimde kaldığını, çıkmadığını hissettim. Etrafa baktığımda her yerin
kırmızı güllerle kaplı olduğunu ve döndüğünü fark ettim. Sonra ise Yiğit’e
bakıp,
“Neden dönüyorsun?” diye sordum. Yiğit eğlenceli, alaycı,
bıkmış ve sitemli bir ses tonu karışımında
“Çünkü sarhoşsun hatun!” dediğinde sadece kahkaha attığımı ve bu kahkahanın ardından gelen öpücük ile susturulduğumu hatırlıyorum. O kadar sarhoş olmuştum ki bedenimin ne istediğini ve ne yaptığını algılayamıyordum. Algıladığım, hissettiğim tek şey zevk, huzur ve mutluluktu
Yiğit ve onun tatlılıkları��
YanıtlaSilHatun demesi beni benden alıyor��
çok güzel bir bölümdü 😊
YanıtlaSilEllerine yüreğine emeğine kalemine sağlık yazarcım.
YanıtlaSilEllerine yüreğine emeğine kalemine sağlık yazarcım.
YanıtlaSilÇok güzel olmuş bayıldım yaaa 👍😘
YanıtlaSilHarika olmuş güzelim ve inşallah evlatlarını sağ sağlim kucağına alırsın ayrıca kimseye hesap vermek gibi bir zorunluluğun da yok
YanıtlaSilHarika olmuş güzelim ve inşallah evlatlarını sağ sağlim kucağına alırsın ayrıca kimseye hesap vermek gibi bir zorunluluğun da yok
YanıtlaSilOy oy bayıldım 💖💖💖💖💖💕💕💕💕💕
YanıtlaSilOy oy bayıldım 💖💖💖💖💖💕💕💕💕💕
YanıtlaSilSüper ötesi olmuş gerçekten eline sağlık Özlem abla
YanıtlaSilAy bu adama bitiyorum ben.
YanıtlaSilBir erkekten beklediğimiz çıtayı Yiğit git gide yükseltiyor gerçekten��
YanıtlaSilYine cok guzeldi ah be yigit senin gibi adamlar varmi
YanıtlaSilYigit supersinya adamsin adam emegine saglik
YanıtlaSilYigit supersinya adamsin adam emegine saglik
YanıtlaSilHarika bir bölümdü Özlem abla. Ellerine tertemiz hayallerine sağlık :)
YanıtlaSilHarika bir bölümdü Özlem abla. Ellerine tertemiz hayallerine sağlık :)
YanıtlaSilSenin hatununu yeriiim oyyy kıyamam başı dönüyo yaa ne zaman kitap basılacak sayın yazarcım
YanıtlaSil💖💖💖💖💖💖😘😘😘😘🌹🌹🌹🌹🌹ellerine sevgili yazarcım çoook güzeldi ve lütfen kendine dikkat et, annelik duyguları fena etkiliyor lütfen saçma yorumları görmemeye çalış ve iyi ki de bu bloğu oluşturdun 🌞🌞🌞🌞🌞💝💝💝💝💝❤️❤️❤️❤️❤️
YanıtlaSilCok guzeldi ellerine saglik ayrica cocuklarini insaallah dag salimm kucagina alirsin
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilFinale daha çok var mi acaba
YanıtlaSilKalemine sağlık yazarcım😊
YanıtlaSilKızın saçını başını yolacaktı be aylin. Konuşmakla yetindi😟😟😟. Çok eğlenceliydi ellerine sağlık
YanıtlaSilKızın saçını başını yolacaktı be aylin. Konuşmakla yetindi😟😟😟. Çok eğlenceliydi ellerine sağlık
YanıtlaSilÇok eğlenceli güzel bi bölümdü her zaman ki gibi ellerine sağlık yazarcım 😊😊
YanıtlaSilÇok eğlenceli güzel bi bölümdü her zaman ki gibi ellerine sağlık yazarcım 😊😊
YanıtlaSilEmeğine sağlık yine muhteşemdin
YanıtlaSilEmeğine sağlık yine muhteşemdin
YanıtlaSilMükemmel olmuş ellerine sağlık 😍
YanıtlaSilMükemmel olmuş ellerine sağlık 😍
YanıtlaSilsuper bı bolum:)
YanıtlaSilYigitin hatunum deyişine bayılıyorum 😂😂😂
YanıtlaSilBolummm harikaydii 😍😍😍ellerine saglikk 😘😘😘
YanıtlaSilAşkısı ya ne tatlı
YanıtlaSilHatun dedi mi bitiyorum ben ama :))
YanıtlaSilYa ama hatun deme ben sen öyle deyince burada heyecandan bayılıyorum yahu hcbdhhdhd ıhm neyse Yiğit'e olan aşkımdan bahsetmeyeceğim yoksa bu çook uzun sürer ellerine sağlık çok güzel bir bölümdü ☺😍❤
YanıtlaSilİşte ya çok iyi yazıyorsun be ablam💓👍
YanıtlaSilHer yazdığın bölümü sabırla bekliyorum ve beklediğimede değiyor kalemine yüreğine sağlık...
YanıtlaSilAhhh yiğit ahhh ������
Mütişli olmuş yine
YanıtlaSilBir bayan bu kadar mı güzel yazar yaa özlem abla ellerine sağlık ellerin dert görmesin mükemmel ötesi olmuş her zaman ki gibi..
YanıtlaSil1-OHHH kapak laf soktu ve Başak sen de öyle sap kal inş!2- Aylin ben seni yiyicem tabii kütük abini ve serseri kılıklı kocanı ayrı yiyicem, Selim ver elif i ara sıcak niyetine yiyicem, Bahar ı da tatlı niyetine yiyicem!3-Yiğit serseri olduğun kadar arsızsın da!
YanıtlaSilKadir ve bahar çok güzeller onlar tam birbirlerine göre. bu hikayede kötü sonları olmaz umarım. Yiğit ve Aylin için bu sefer güzel şeyler olacak.
YanıtlaSilKadir ve bahar çok güzeller onlar tam birbirlerine göre. Yiğit ve Aylin için bu sefer güzel şeyler olacak.
YanıtlaSil